22 Ekim 2010 Cuma

Teknik Direktör Olarak Hagi


Rijkaard'ın son maçı yani Ankaragücü maçı sona erdiğinde aklıma gelen ilk şey Fatih Terim'in gelmesi oldu. Adnan Polat, can simidi olarak ona sarılır diye düşündüm. Sonra da daha önce ki Bülent Korkmaz denemesinden yola çıkarak Hagi-Hakan-Tugay-Okan gibi eski ruhu çağırmak adına bir tercih olur olabilir dedim. Nitekim kısmende olsa 2. dediğimi yaptı Galatasaray yönetimi..

Fatih Terim ilk aklıma gelendi çünkü onun ağırlığı ve motivasyonu ancak takımı toparlayabilirdi. Zaten Galatasaray yönetimi bu saatten sonra nitelikli değil de daha kişilikli hoca arıyordu. Rijkaard, Türk futbolcusunu tanıyamadı ve sonunda onların ipiyle indiği kuyudan cesedi çıktı ancak. Belki Rijkaard, Liverpool veya başka bir deve gidip yine başarılı olacak, ama Türkiye'ye uygun değil. Zaten İspanya'dan gelipte Türkiye'de başarılı olmuş oyuncu & hoca sayısı çok az. Bu azlıktaki yegane aykırı başarı örneği Barça'den gelen Hagi..
Bu arada Tugay'da yardımcısı oldu. Bence Tugay, Türkiye'nin en saygın futbolcularından biri olarak tarihe geçti. O nedenle Hagi - Tugay'ı Derwall - Mustafa Denizli gibi görüyorum. İleride kesinlikle 1. adam olarak görev alacaktır..

Futbolcu olarak Hagi..

Futbolculuğunu tartışmıyorum. Tarafsız otoriteler (Buna Alex'in kendisi de dahil) onun Türkiye'ye gelmiş en iyi yabancı olduğunu belirtiyor. Zaten kendisi dünya futbolunda önemli bir yeri olan, her yerde tanınan uluslararası bir yıldızdı. Teknik adamlığı tartışılır durumda olsada futbolculuğunu buraya yazarak sizi bildiğiniz şeyler ile yormak istemiyorum..

Teknik Adam olarak Hagi

Romanya, Bursaspor, Galatasaray, Timoşara, Steau Bukres çalıştırdığı takımlar. Bunlardan en net hatırladığım ve takip ettiğim 2004/2005 arası yaşadığı Galatasaray serüveni. O yüzden teknik adamlığını o dönemi baz alarak değerlendireceğim. Bursa'da imkanları yoktu, Romanya ligini ise takip etmek çok zor bir Türk vatandaşı için..

Hagi'nin 2004/05 kadrosu

Kaleciler : 1 Faryd Mondragón, 12 Aykut Erçetin, 17 Fevzi Elmas, 78 Richard Kingston (Faruk Gürsoy).

Savunma : 2 Stjepan Tomas, 3 Bülent Korkmaz (Kaptan), 4 Rigobert Song, 5 Orhan Ak, 19 Cihan Haspolatlı, 21 İbrahim Yavuz, 24 Ovidiu Petre, 33 Uğur Uçar, 40 Ferhat Öztorun, 42 Anıl Karaer, 57 Hakan Ünsal, 61 Suat Usta.

Orta Saha : 7 Alioum Saidou, 8 Flavio Conceiçao, 11 Hasan Şaş, 14 Elvir Baliç, 16 Hakan Yakın, 18 Ayhan Akman, 20 Volkan Arslan, 22 Arda Turan, 23 Zafer Şakar, 26 Mehmet Güven, 28 Franck Ribery, 29 Mülayim Erdem, 43 Aydın Yılmaz, 55 Sabri Sarıoğlu, 67 Ergün Penbe.

Hücum : 6 Arif Erdem, 9 Hakan Şükür, 10 Ümit Karan, 15 Cafercan Aksu, 25 Necati Ateş, 27 Özgürcan Özcan, 58 Hasan Kabze.

Yukarıdaki kadroya baktığınız da ne kadar da yetersiz ve niteliksiz adamlar var değil mi ? Şu takımdan 2. bir Galatasaray çıkarsanız o takım küme düşer. Petre, Volkan Arslan, Mehmet Güven, ÖzgürCan, İbrahim Yavuz, Suat Usta gibileri tam birer fiyaskoydu. Hani şimdi Mustafa Sarp'tan şikayetçi bir taraftar için Volkan Arslan intihar sebebi sayılabilir..

İşte Hagi bu niteliksiz kadroya rağmen şampiyonluğu 4 puan ile ezeli rakibi Fenerbahçe'ye kaptırmış ve ligi 3. sırada bitirmişti. Bunun yanında Türkiye Kupası'nı 5-1'lik Fenerbahçe galibiyeti ile müzeye dahil etmişti. Dikkat ederseniz Hagi'nin getirdiği Türkiye Kupası'nın üzerine Türkiye kupası girmedi Galatasaray müzesine. Üstelik bütün bunları Ergün Gürsoy ve Özhan Canaydın gibi fevkalade insanlar olmasına rağmen yönetici olarak vasıfsız ve takımın önünü kesen yönetim kuruluna rağmen yaptı.

Petre, Conceicao gibi adamlar ile Türkiye Kupası'nı alıp, herkesin saygısını kazanan bir futbol oynatan Hagi'nin, Elano, Misimovic, Arda, Cana, Baros gibi uluslararası alanda esamesi okunan formda isimleri çok iyi kullanacağını düşünmekteyim.

Derbiler

Galatasaray'ın kanayan yarası bence büyük maçlar ve derbiler. Galatasaray uzun zamandır Kadıköy'den çıkamıyor, Beşiktaş maçlarına ise korkarak bakıyor. İşte Hagi 2004/05 sezonunda derbilerde iyi bir iş çıkarmıştı. Hatta büyük gibi oynayıp ibreyi Galatasaray'a çevirmişti uzun bir aradan sonra.

Galatasaray - Fenerbahçe: Fenerbahçe maçına 3 kere çıkan Hagi, Ligde 1 kere kazandı 1 kere kaybetti, kupada ise 5-1'lik tarihi bir zafere imza attı. Dönemin zengin takımı Fenerbahçe'ye iyi bir ders vermişti. (3 maç 2 galibiyet 1 yenilgi)

Galatasaray - Beşiktaş: Dönemin arayış içinde olan formsuz Beşiktaş'ı ile 2 kere karşılaşan Hagi, rakibine hiç geçit vermedi. Maçlar 0-0 ve 1-0 bitti. Tek galibiyet Sami Yen'de gelmişti. (2 maç 1 galibiyet 1 beraberlik)

Galatasaray - Trabzon: Ligi hemen Trabzon'un arkasında bitiren Hagi'nin takımı, Trabzon ile 2'si lig'de 1'i kupada olmak üzere 3 kere karşılaştı. Bu maçların Avni Aker'de oynananı 1-0 kazanan Hagi'nin takımı, evinde Trabzon'a 2-0 yenilmişti. 3. maçta ise kupa yarı finalinde Galatasaray rakibini elemişti. (3 maç 2 galibiyet 1 yenilgi)

Arda Turan Boyutu

Son olarak işin Arda Turan boyutuna değinmek istiyorum. Arda, top toplayıcılık yıllarında Hagi'yi herkes gibi hayranlıkla izler ve belkide onu örnek alırdı. Asla Hagi gibi bir şutor olamayacak olsada zeka olarak Hagi'ye yaklaşabilen nadir isimlerden. Arda eğer Hagi'den öğrenebileceklerini öğrenir, Hagi'de Arda'ya özel bir ilgi gösterirse ben Hagi transferinden en çok Arda'nın karlı çıkacağını düşünüyorum. Hagi ona özel duran top teknikleri öğretebilir ve zekasına güç katabilir. Ayrıca Hagi belkide Arda'nın kanayan yarası olan kondisyon sorununu çözebilir ve kendisine oyun içinde aktif dinlenme yöntemleri öğretebilir. Zira Hagi bunu en iyi yapanlardandı. Kendini çok hazır tutardı ama hazır tutarken de dinlenirdi..
Burda Sabah Arşivi'nden 24 Kasım 2004 tarihli bir haber var. Hagi, daha 6 yıl önceden cevheri keşfetmiş ve ona şans tanımayı düşünmüş.

Sonuç ?

Hagi'nin Galatasaray'a gelişini olumlu karşılıyorum. Belki sezon başı gelse daha etkili olurdu ancak yinede gerek liderlik özellikleri, gerek agresif yapısı ile gözle görülür bir fark yaratacağını düşünüyorum.
Hagi futbol dehası ile kadroya en uygun taktiği saptayıp uygulayacak cesarete sahiptir diye düşünüyorum. Rijkaard gibi bir şablon seçip Servet'ten Pique yaratma çabasına gireceğini düşünmüyorum. Haddini bilen ve pozitif bir futbol oynatacağını düşünüyorum. Yani yolumum olumlu, vakit tanınırsa (ki başka bir şans yok) Hagi, bu takımı şampiyon yapmasada 'kişilikli ve yarışmacı' bir takım yapacaktır..

Soccer Tactic

5 Yorumlar:

HHKahraman dedi ki...

Hagi'nin Galatasaray'ı bu durumdan daha iyi bir noktaya taşıyacağı görüşüne kesinlikle katılıyorum zira bu noktadan kötüsü yok. Hagi'yi çok seven biri olarak bir yanım onu tekrar takımda görmekten memnun olsa da Hagi'nin uzun vadeli büyük başarılar için yeterli kapasiteye sahip olduğunu maalesef düşünmüyorum. Hagi sözleşmesindeki 1.5 seneyi doldurup 2005 yılında olduğu gibi gönderilecektir.

Hakan Özkan dedi ki...

Volkan Arslan, Mustafa Sarp'tan en az iki gömlek daha iyi futbolcuydu. Kıyaslanamaz bile.

UzunPaslar dedi ki...

Hani "imkansızı iste" diye bir söz var ya, işte Rijkaard onu yaptı. İmkansızı isteyince başarısızlık normal sonuç. Başarılı olma ihtimali çok azdı.

Hagi elindeki kadroyu en doğru şekilde kullanmaya çalışacak. Yani tam bizlik teknik direktör. Rijkaard'dan başarılı olacağı kesin ama ne kadar başarılı olacak, şampiyonluk getirebilecek mi orada emin değilim!

julien sorel dedi ki...

hagi'nin ilk yılında bir de avni aker'de trabzon'u sürklase ettiği 4-2 biten maç var. ağzımız açık kalmıştı.

booraqk dedi ki...

5-1'lik tarihi zafer alındığında takımın başında Gerets vardı sanırım. Yalnış mı hatırlıyorum?

Yorum Gönder

  ©Soccer Tactic | Futbolun Mutfak'ini Sergiliyoruz - Her hakkı saklıdır.

Template by Soccer Tactic | -